Süt Pınarımız Kurumasın
Bir ülkenin gelişmişlik düzeyini belirleyen hayvancılık sektörü,ülkemizde özellikle memleketimizde can çekişmektedir.Büyük heyecanla açılan hayvancılık işletmeleri birer birer kapanmakta yada kapasitelerini daraltmakta dırlar. İşletme sahipleri borçlarını ödeyemez duruma geldi.Hayvan fiyatları yarı yarıya düştüğü için hayvan sahipleri hayvanlarını satamadığı gibi yem fiyatları da sürekli yükseliş gösterdiği için hayvanlarını besleyecek güçleri de kalmadı.Yani hayvancılık işletmeleri bir çıkmaz sokak içindeler.
Hayvancılık sektörü, her geçen gün kan kaybederken, sektörle bağlantılı işleyen istihdam alanları da daralmaktadır.
Bakanlık tarafından yapılan hibe ve hayvan desteklemelerinde bir türlü hayvancılık sektörünün gelişimine ve yerleşimine hizmet edemedi.
Hayvancılık sektörüne yeni bir umutla giren sektör dışı yatırımcılarda iki- üç yıl sonra aynı kaderi paylaştıkları için sektör sürekliliğini sağlayamamaktadır.Bu nedenlerden dolayı ülke hayvancılığı bir üst noktaya taşınamadı.Sürekli gerileme göstermektedir.En çok hayvan ithal eden ülke durumuna düştük.Paralarımız sektör adına dışarı akıtılmaktadır.Dışarıda işletmesine yaramayan hayvanlar ülkemizde kapışılmakta dır.
Kendi yerli üreticilerimizin zor gününde yanında duramadığımız için, bu güne kadar yapılan hibe ve destekler de bir anlam taşımaz oldu.
Geride işlenmeyen hayvanı olmayan işletmeler kaldı.Bu nedenlerden dolayı hayvancılık bir türlü altın dönemini yakalayamadı.
Ne fedakarlıklarla ve suni tohumlama ile ıslah ettiğimiz ineklerimiz soluğu kesimhanede almaktadır.Nesillerinin devamını sağlayamadık.
Sonuçta soframızı süsleyen genç nesillerimizi besleyen peynirimiz, sütümüz, yoğurdumuz, etimiz olmayacak ve dışarıya bağımlı hale gelmek zorunda kalacağız.
Petrol kaynakları kadar stratejik öneme sahip et ve süt ürünlerinin üretim merkezi olmak zorundayız.Bu nedenden dolayı üreticilerin mağduriyetlerinin acilen giderilmesi gerekir.Üretimi olmayan ülke dışarıya boyun eğmek zorunda kalacaktır.
Tüm dünyada artan nüfusun beslenme ihtiyacının karşılanması için hayvansal ürünler stratejik önem taşımaktadır.Dünyaya hükmetmek için silahla birlikte gıda üretiminde de söz hakkına sahip olmak zorundayız.
Çözüm olarak, yalnızca sektöre hitap edecek hayvancılık bakanlığın oluşturulması gerekir.Mera alanlarını tekrar canlandırarak, hayvancılığın hizmetine sunmak zorundayız.
Sektöre hitap eden birlik ve kooperatiflerin tekrardan revize edilerek üreticiye yük olmaktan kurtarıp, üreticinin hizmetine sunmak gerekir.
Yem sektörünün sürekli denetlenmesi gerekir.Yem ürünlerinin devlet tarafından uygun fiyatla üreticinin hizmetine sunması gerekir.
Koyun ve keçi etinin tüketiminin yaygınlaştırılması gerekir.
Zoonoz hastalıklarla mücadele edilerek sağlıklı hayvancılığın yaygınlaştırılması sektörün en büyük açılımı olur.
Kentten köye göçü sağlayıp tekrardan aile işletmelerinin yaygınlaştırmak zorundayız.Hayvancılık sektörünün temeli olan aile işletmelerinin cazip hale getirilerek tekrardan süt pınarlarımızı akıtmak ve sağlıklı nesiller yetiştirmek zorundayız.Evet ülke olarak süt pınarı olan ineklerimize sahip çıkmak zorundayız.
Veteriner Hekim Ömer Aladağ